anywhere.

English Turkish Phrases

anywhere
herhangi bir yer(d)e, her yer(d)e, nerede olursa olsun, (olumsuz tümcelerde) hiçbir yer(d)e, bir yer(d)e.

You can find it anywhere: Onu her yerde bulabilirsiniz.
I can't see it anywhere: Onu hiçbir yerde göremiyorum.
We are not going anywhere: Hiçbir yere gitmiyoruz.
Adverb
anywhere
bir dereceye kadar.
Does my answer come anywhere near the correct one? Verdiğim cevap doğru cevaba
(bir dereceye kadar) yakın mı?
Adverb
anywhere from … to
ilâ.
This trip will cost me anywhere from 500 to 600 dollars: Bu seyahat bana 500 ilâ 600 dolara mal olacak.
anywhere near
(olumsuz tümcelerde) asla, kat'iyen.
This is not to say that we are anywhere near being able to control
the inflation: Bu, asla enflasyonu kontrol altına alabileceğimiz anlamına gelmez.
She is not anywhere near as pretty as her sister: O, hiç de kızkardeşi kadar güzel değildir.
freedom to settle anywhere
dilenen yerde yerleşme özgürlüğü
get anywhere
başarmak, bir sonuca/başarıya ulaşmak.
You'll never get anywhere if you don't work hard: Çok çalışmadan
başarıya ulaşamazsın(ız).
get somewhere/anywhere
başarmak, ilerleme kaydetmek, bir sonuca ulaşmak.
We are now getting somewhere, in spite of all dificulties.
The government won't get anywhere with its plan.
go almost anywhere
(para) hemen hemen her yerde geçerli olmak Verb
if anywhere
olsa olsa.
You will find it in London if anywhere: Olsa olsa onu Londrada bulabilirsiniz.
not anywhere near
…'den pek uzak. asla … değil, hiç de … değil.
The bus is nowhere near as dear as the train: Otobüs
asla tren kadar pahalı değildir (Otobüs trenden çok daha ucuzdur).
or anywhere
veya başka bir yer(d)e.
If I suddenly decide to pack up and go to Canada or anywhere: Anide pılıyı
pırtıyı toplayıp Kanadaya veya başka bir yere gitmeye karar verirsem …
English-Turkish phrases from Zargan's own database